14 Mayıs seçim gecesinde CHP’nin bilgi akışı ve sonuç ekranı yayınlanmaması gündem oldu.
Veri akışı ile ilgili tenkitlerin amacında olan Onursal Adıgüzel misyondan alınmış ve katıldığı bir programda yaptığı açıklamada yaşanan aksaklıkla ilgili olarak da Bağlantıdan Sorumlu Genel Lider Başdanışmanı Tuncay Özkan’ı işaret etti.
Gazeteci Bahar Feyzan da, seçim gecesi CHP’de yaşanan data krizi nedeniyle Tuncay Özkan’ı topa tutmuş, Özkan’ın partiyi avucunun içine aldığını argüman ederek, “CHP’den Tuncay Özkan gitmeden çok net söylüyorum CHP hiçbir seçimi kazanamaz” dedi.
Gazeteci Fatih Altaylı, Tuncay Özkan ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Altaylı’nın “Olağan şüpheli” başlıklı yazısı şöyle;
“Son günlerde CHP’de en çok konuşulan isim Tuncay Özkan ve benim geçmişte yazdığım birkaç yazı nedeniyle ben de bu isimle ilgili soruların muhatabıyım.
Hatırlayacaksınız geçen yıl tam da bu vakitlerde CHP’de birtakım köstebekler olduğunu ve bunların aslında Ak Parti’ye çalıştığını yazmıştım.
Hatta daha sonra tüm partilerde Ak Parti köstebekleri olduğunu, HDP ve PKK içinde dahi AK Parti’nin adamlarının bulunduğundan kelam etmiştim.
Şimdi herkes “Bahsettiğin köstebek Tuncay Özkan mıydı?” diye soruyor. Alışılmış ki, cevap vermiyorum.
Ama birçoklarının gözünde Özkan’ın “olağan şüpheli” haline gelmesinin 95 milyon nedeni var.
Tuncay Özkan bilinmeyen sahibi olduğu Kanaltürk televizyonunu 2008 yılında işvereni Akın İpek şu anda kaçak durumda olan İpek Koza kümesine satmıştı.
Satış fiyatı 25 artı 5 milyon dolardı.
Satıştan sonra Özkan, Koza İpek kümesine teşekkür etmişti.
Ancak Fethullah Gülen ile Ak Parti’nin ortasının bozulmasından ve “Hizmet” in “FETÖ”ye dönüşüp, Koza İpek kümesine el konulmasından sonra Kanaltürk televizyonunun Tuncay Özkan’ın yakını olan hissedarları TMSF yani iktidar denetimindeki Koza İpek kümesine dava açtılar ve 50 milyon dolar ek ödeme talebinde bulundular.
Başta İpek Koza kümesi bahse mevzu televizyon kanalının satın alındıktan sonra yatırımlarla kıymetli hale geldiğini, lokal olan yayın lisansını ulusal hale getirenin kendileri olduğunu ve bu yüzden de Özkan’ın davasının haksız olduğunu belirttiler.
Sonra dava ekspere gitti.
Ve eksper Kanaltürk televizyonu için İpek Koza’nın, yani TMSF’nin 95 milyon dolar daha ödemesi gerektiğine karar verdi.
Tuncay Özkan hakkındaki argümanların da kaynağı işte bu dava.
Yargının bu derece iktidar denetiminde olduğu bir ülkede, üstelik de TMSF’ye yönelik bir davada, bir muhalefet milletvekiline kamudan 95 milyon dolar yani çabucak hemen 2 milyar TL aktarılması “Hayatın Türkiye’deki olağan akışına” karşıt bulunuyor ve Tuncay Özkan kuşkulu hale geliyor.
Hatta bazıları bir orta çok konuşulan “Saray’a gizlice giden CHP’linin” Tuncay Özkan olduğunu bile söylüyorlar.
Ben bu hususlarda bir şey söyleyemem.
Ama şunu bilirim.
Tuncay Özkan daha evvel ANAP Genel Lideri Mesut Yılmaz’ın akıl hocası idi. O periyotta ANAP baraj altı kalarak yok olup gitti.
Yine tıpkı devirde Devlet ile yaşadığı problemlerden kurtarmak üzere Mehmet Emin Karamehmet’e transfer olmuştu. Karamehmet’in hali ortada.
Köstebek problemini bilmem ancak danışman olarak sicili pek parlak değil, onu bilirim.”
Odatv.com