Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın akabinde “Asgari Fiyat Tespit Komisyonu’muzda çalışmalara başlıyoruz” açıklaması, çalışma hayatı gündemini hareketlendirdi. Gözler, direkt 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise tüm vatandaşları ilgilendiren yeni taban fiyat sayısına çevrildi.
Bu kapsamda personel, patron ve hükümet temsilcilerinden oluşan Minimum Fiyat Tespit Komitesi, brüt 10 bin 8 lira, net 8 bin 506 lira olarak uygulanan mevcut sayıya yapılacak artışı belirlemek için ilerleyen günlerde toplanacak.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı açıklamada, prensip olarak Türkiye’de minimum fiyatın TL bazlı belirlenmesi gerektiğini söyledi. Taban fiyatın hesaplanırken ulusal dataların dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Avdagiç, şöyle devam etti:
“İş dünyamız, Türkiye sonları içinde geçerli olacak bir fiyatı, yabancı para ünitesi üzerinden belirlemeyi katiyetle uygun görmemektedir. Türkiye’nin bu denli yıldır oluşturduğu kendi sistemi ve kendi geleneği bulunuyor. Yeni minimum fiyatın de bugüne kadarki metodolojilere uygun biçimde tespit edilmesini bekliyoruz. Minimum fiyat artış oranına ait beklentimiz, birinci 6 ayın TÜFE’si dikkate alınarak yapılması tarafındadır. Böylelikle çalışanların enflasyon karşısında korunması gerçekleşmiş olacaktır. Minimum fiyata ek olarak da ücretlilerimizin gelir vergisi dilimleri, yapılan artış dikkate alınarak tekrar düzenlenmelidir. Çalışanlarımızın geliri bu düzenlemelerin devreye girmesiyle korunmuş olacaktır.”
SGK ÜST LİMİT ÇARPANININ ÖNCEKİ ORANLARA ÇEKİLMESİNİ İSTİYORUZ
Şekib Avdagiç, hususun patron tarafına dikkati çekerek, “Çalışanın eline geçen ölçünün patrona maliyeti açısından bakıldığında, şunu görüyoruz; maliyet oranı, Türkiye’de OECD ortalamasının üzerindedir. Kısa vakitte OECD ortalamasına uygun hale getirilmesini bekliyoruz. Hasebiyle taban fiyat üzerindeki gelir vergisi oranları düzenlenerek taban fiyatın uygunlaşması sağlanmış olacaktır.” dedi.
Kıdem tazminatı ve sigorta üst limitiyle ilgili düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
“Hem kıdem tazminatı hem de sigorta üst limitiyle ilgili bir tabanımız var. Her ikisi de patronlar üzerinden çalışanlara önemli külfet getiriyor. Kelam gelimi, SGK üst hududu, taban fiyatın 5 katı uygulanıyordu. Bu oranı kademeli olarak 7,5 kata yükselterek 75 bin lira olarak uyguluyoruz. Bu şu manaya geliyor; 75 bin lira brüt fiyat alan bir çalışan, patron hissesi dahil olmak üzere aldığı fiyatın üçte biri kadar devlete SGK primi ödüyor. Bu makul olmayan bir sayıdır. Bu sebeple iş dünyası olarak, SGK üst limit çarpanının önceki oranlara çekilmesini bekliyoruz. Birebir formda kıdem tazminatı tavanının da minimum fiyata bağlı olmaktan çıkartılıp enflasyon oranında yükseltilmesini istiyoruz. Bu yaklaşım toplumsal adaleti tesis edecek bir yaklaşım olacaktır.”