ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara – TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşmelerinde muhalefetin, bayanların ekonomik hayata iştirakiyle ilgili tenkitlerini yanıtlayan Oktay, bayan istihdamının artırılmasına için yapılan çalışmalara ait bilgileri paylaştı. Oktay, “Aldığımız önlemler, hayata geçirilen yasal uygulamalar ve uyguladığımız teşviklerle bayanların işgücüne iştirakleri ve bayan istihdamı alanında kıymetli gelişmelere tanıklık etmekteyiz. 2002 yılında yüzde 27,9 olan bayanların işgücüne iştirak oranı bugün yüzde 35,6’ya ve bayan istihdam oranı birebir periyot için yüzde 25,3’ten yüzde 30,8’e yükselmiştir” diye konuştu.
Hakimlerin %52’si
Hâlihazırda birçok farklı meslekte bayan çalışan oranının yüksek olmasının uygulanan siyasetlerin en somut göstergesi olduğunu vurgulayan Oktay, “Örnek vermek gerekirse öğretmenlerin yüzde 57’si, 23 bin 268 hâkimin yüzde 52’si bayandır. Kamu ve vakıf üniversitelerinde bayan öğretim vazifelisi oranı yüzde 51’dir. Toplam kamu çalışanlarının yüzde 42’si bayandır. 73 bayan Büyükelçimiz, 13 bayan Başkonsolosumuz misyondadır. Hem işgücü piyasasındaki bayan istihdamını korumak, hem de işgücü piyasası dışında kalan bayanların işgücü piyasasına girmesini amaçlayan kıymetli düzenlemeler gerçekleştirdik. Başta bakım konusu olmak üzere iş ve aile hayatının ahenkleştirilmesi ve bu sayede hem bayan istihdamının korunması hem de işgücü piyasası dışında kalan bayanların dezavantajlı durumlarının ortadan kaldırılması değer ve öncelik verdiğimiz alanlardandır” dedi.
Şiddetle mücadele
Oktay, bayanın güçlendirilmesi konusunu muhalefetin tersine bir polemik materyali olarak değil, medeniyetin bir gereği olarak, bayanları baş tacı bilerek ele aldıklarını belirterek, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Memleketler arası Çaba Günü’nde ‘kadına şiddet insanlığa ihanettir’ diyerek şiddetle uğraştaki kararlılığımızı bir sefer daha yineliyoruz” bildirisini verdi. Büyük ve güçlü Türkiye fotoğrafında en önde bayanların olduğunu lisana getiren
Oktay, şöyle devam etti:
“Türkiye gelişirken, kalkınırken bu sürece en fazla katkıyı veren tekrar bayanlarımız olmuştur. Diyarbakır anneleri başta olmak üzere bir ananın gözyaşında biz acıyı gördüğümüz kadar vakarı, dik duruşu da görüyor o gözyaşlarını dindirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Burada bayan haklarından dem vuranlar, teröre evladını kurban vermiş hangi ananın gözünden yaşları silebildiniz? Başörtüsü yüzünden ayrıştırılan kardeşlerimizin kederine derman olabildiniz mi? Ayrıştırmadan tüm bayanlarımızı savunabildiniz mi? Kız çocuklarını dağa kaçırıp terörist yetiştiren, bayan ve çocukları katleden, anaları ağlatanların bayana şiddetten bahsetmesi aslında abesle iştigaldir.”