Diyarbakır’da 2017’de gerçekleştirilen Nevruz kutlamaları sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polis kurşunuyla öldürülmesi davasında yargılanan sanık polis hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi.
Diyarbakır’da 2017 yılında Nevruz kutlamalarının yapıldığı alana girmeye çalışan İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Kısmı öğrencisi Kemal Kurkut, polis denetim noktasında üst araması sırasında polislerle tartışmış, üstünü aramak isteyen polislere, “Çantamda bomba var hepinizi öldüreceğim” dediği argüman edilmişti.
Sözcü’nün haberine nazaran, Kurkut daha sonra elindeki bıçakla alana yanlışsız koşunca “Canlı bomba olma ihtimali” teziyle açılan ateş sonucu öldürülmüştü. Kamera imajlarında Kurkut’a ateş açtığı belirlenen polis Y.Ş hakkında dava açıldı.
Beraat kararı
Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz yargılanan polis hakkında savcı, sanığın olay anındaki durumu ve atış sayısı dikkate alındığında aşırılığa kaçarak silah kullanıldığına dikkat çekti ve “Bilinçli taksirle vefata neden olma” kabahatinden 3 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını talep etti.
Ancak mahkeme beraat kararı verdi. Bir üye hakim ise merminin yerden sekme sonucu Kurkut’a isabet ettiğini ve bu nedenle öldüğünü, her ne kadar mermi çekirdeği ve nüvenin deforme olduğu için sanığın silahından çıktığına dair ATK raporuna nazaran tespit yapılamadığından beraat kararı verilmiş ise de, manzara kayıtları ve uzman raporlarında sanığın tespit edildiğini, bu nedenle beraat verilmesi tarafındaki çokluğun kararına katılmadığı istikametinde karara muhalefet şerhi yazdırdı.
İstinaf kararı bozdu
Diyarbakır Bölge İstinaf Mahkemesi de, sanık polis Y,Ş’nin dur ihtarında bulunması ve öbür polislerin havaya ateş etmesine karşın Kemal Kurkut’un imgelerden de anlaşılacağı üzere elinde bıçakla koşmaya devam ettiği, onu durdurmak için yere hakikat ateş edilince yerden seken merminin Kurkut’a isabet ederek hayatını kaybettiği belirtti.
İstinaf Mahkemesi, polisin sıkıntı ve silah kullanma yetkisi hiç tartışılmadan, sanık hakkında beraat kararı verilmesinin hukuka karşıt olduğunu, lakin bağlayıcı buyruğun yerine getirilerek polisin silah kullanma yetkisi kaideleri oluştuğundan beraat yerine hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğine hükmederek kararı bozup belgeyi lokal mahkemeye iade etti.
Bugün tekrar görülen davada müdahil avukatlar sanık polisin direkt kastla adam öldürmek cürmünden cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme ise İstinafın bozma kararına uyarak sanık polis Y.Ş hakkında bu defa ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verdi.