Türkiye’den kendi kararıyla çekilen PayPal’ın yasaklandığını argüman eden CHP başkanı Kılıçdaroğlu, “Ne yaptılar? Yasakladılar. Kesimlere müracaattan yaptıkları işlerin bedeli çok yüksek oluyor. 6 yılda Türkiye en az 10 milyar dolar kaybetti. Teşebbüsçü gençlerimizi örseliyorlar. İktidara gelir gelmez PayPal yasağını kaldıracağız ve Web 3.0 platformlarını yaygınlaştıracağız.” açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, ABD gezisi kapsamında Dünya Bankası yöneticileri ve dijital bölüm paydaşları ile bir ortaya geldi ve bir gerçeği daha çarpıttı.
Kılıçdaroğlu’nun görüşmeye ait toplumsal medyadan yaptığı açıklamalar şöyle:
“Uluslararası dijital ödeme sistemleri, Dünya Bankası yöneticileri ve dijital dal paydaşları ile buluştum. Türkiye’de teşebbüsçü gençler PayPal vb. kanallar sayesinde her yıl önemli gelir elde ediyordu. Türkiye’nin her kentinden tüm dünyaya katma bedeli yüksek eserler gidiyordu.
Ne yaptılar? Yasakladılar. Kesimlere istişareden yaptıkları işlerin bedeli çok yüksek oluyor. 6 yılda Türkiye en az 10 milyar dolar kaybetti. Teşebbüsçü gençlerimizi örseliyorlar. İktidara gelir gelmez PayPal yasağını kaldıracağız ve Web 3.0 platformlarını yaygınlaştıracağız.
Girişimci ekosistemleri ana paydaşımız olacak. Türkiye’deki ekonomik, bilimsel ve siyasal fetret devrini bitireceğiz. Girişimcilerimizin, gençlerimizin özgürce var olacakları bir ülke çok yakın. Dünyanın ve ülkemizin en parlak zihinleri ile yapacağız bunu.”
PEKİ PAYPAL GERÇEĞİ NEDİR?
Kılıçdaroğlu’nun sav ettiği üzere PayPal, Türkiye’de yasaklanmadı. Bilgilerini Türkiye’de tutmayı reddetti ve önerilen alternatif tahlili de kabul etmedi. BDDK’da bu durumdaki her şirkete yaptığı üzere lisansını iptal etti.
PayPal’ın Türkiye operasyonlarını durdurmasına münasebet olarak gösterdiği lisans müracaatının reddi konusunda BDDK tarafından yapılan açıklama da şöyle:
“Şirketin, Kanunun 23. unsuru ve Bildirinin 16 unsuruna ahenk için gerekli çalışmaları yapmadığı görülmüş, şirket ile yapılan müteaddit yazışma ve toplantılarda bu durum lisana getirilmiş fakat ‘Sistemlerin yurt içine getirilmesine ait rastgele bir fizibilite çalışması yapmadıkları, sistemleri Türkiye’ye getirmenin teknik olarak mümkün olduğu lakin küresel şirket siyaseti gereği bu türlü bir tercihte bulunmayacakları, bilgi sistemlerini ve yedeklerini Türkiye’ye getirmeyi planlamadıkları söz edilmiş” diyor ve ekliyor: “Şirkete sürecin bir tarafının yurt dışında olduğu süreçler için Bildirinin 16. unsuru 4. fıkrasında tanımlanan istisnaları kullanarak daha minimal bir sistemle ‘cross border’ (sınır ötesi) olarak isimlendirilen farklı bir faaliyet müsaadesi için başvurabilecekleri belirtilmiş, şirkete son kararını vermesi için bir mühlet verilmiş lakin verilen müddet zarfında firmadan rastgele bir geri dönüş olmamış ve faaliyet müsaadesi başvurusu olumsuz sonuçlanmıştır.”